Normlar Nasıl Ölür?

13/03/2017
Çev. 27/03/2017
Tanisha M. Fazal ve Seva Gunitsky

Trump yönetimi, küresel düzene serbest ticaretten1 Birleşik Devletler’in NATO’ya bağlılığına2 kadar, pek çok cepheden meydan okudu3. Liberal uluslararası düzenin herhangi bir muvaffak parçalanması, mevcut sistemi destekleyen bazı temel normların yıkılması anlamına gelebilirdi. Bu normlardan bazıları, ülkesel fethe karşı norm4 gibi, uzun bir süredir burada yer almakta. Koruma sorumluluğu veya uluslararası seçim izleme gibi diğer bazıları ise görece yeni.

Bu normların ölmesi için ne gereklidir? Uluslararası ilişkiler uzmanları normların nasıl öldükleri5 veya kaybolduklarından6 ziyade onların nasıl doğduklarına ve yayıldıklarına7 odaklanmaya eğilimlidirler fakat güncel cereyanlar bu sorunu her zamankinden çok daha önemli kılıyor.

Biz, birisi çabuk ve diğeri ise ağır, norm ölümü için iki olası yol öngörüyoruz.

Öncelikle, normlar kafa kafaya bir karşı çıkıştan ziyade “kenardan” karşı çıkıldığında zayıflayabilirler. Küçük ihlaller, kritik bir boyuta ulaşana kadar, sessizce normu yok ederler. Burada, Rusya’nın Kırım’ı ilhakı öğretici olabilir. Rusya Ukrayna’nın tümünü almaya teşebbüs etmedi (Irak’ın Kuveyt’in tümünü ilhak etme teşebbüsünün aksine); bu, norma “kenardan” meydan okuma olarak nitelendirilebilir. Bu tip meydan okumalar, güçlü bir çıkış ile karşılaşmazlarsa veya ihlaller asli uluslararası destekçiler tarafından cezalandırılmazsa, bir normun kullanımı üzerinde uzun süreli sonuçlara sahip olma ihtimalini artırır. İlginç olarak Rusya da Kırım’ı almasını, self-determinasyon ve demokrasi gibi referanslarla gerekçelendirdi.8

Rusya’nın Kırım’ı ilhakı karşı çıkılmamış olmamasına rağmen, karşı çıkışın gücü ilk işgalle orantılı değildi. Bu, askeri gerginlikten kaçınmak için iyidir fakat zayıflatılmış bir normu kuvvetlice desteklemek için yararsızdır. Ve ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonrası kurumsal mimariden çekilmesi çok canlı bir olasılık olarak görülüyor9 (bu mimarinin büyük kısmı uluslararası sınırların istikrarı üzerinde durur) ve bu, fethe karşı normun altını oyabilir.

Fakat diğer bazı normlar seri bir çözülmeye daha açık olabilirler, bir inlemeden çok bir patlama ile yok olurlar. Güçlü devletler artık onları meşru olarak görmezlerse, görünürde kökleşmiş uygulamalar bile çabucak yok olup gidebilir. Örneğin iki yüzyıl önce uzun süreli olan, kar getiren ve geniş ölçüde kabul edilmiş olan uygulamayı Britanya’nın uluslararası köle ticaretine karşı mücadelesi10 sona erdirdi. Benzer şekilde yüzyıllarca devlet uygulamasının kabul edilen bir parçası olan sömürgecilik, İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra hızlı bir şekilde tahammül edilmez11 haline geldi. Bu normatif değişime pek çok faktör neden oldu, fakat bunlardan bir tanesi süper güçlerin Avrupa sömürgeciliğine karşı sert (fakat iki yüzlü ve kendine hizmet eden) tercihlerini ifade ettikleri bir iki kutuplu dünyanın yükselmesiydi. Sonuç eski sömürgeci sistemlerin hızlı bir gayri meşrulaştırılmasıydı ve egemenlik normunun dönüşümüydü. İki dünya savaşı da aslında sömürgecilik, kadınların seçim hakkı12, savaş hukuku13, çatışma sonrası adalet14 ve küresel insan hakları normları15 bağlamında köklü değişiklikleri tetikledi.

Diğer bir ifade ile küresel normların yaşamı ve ölümü sıklıkla uluslararası sistemin ani dönüşümleriyle bağlantılıdır. Bu küresel şoklar büyük güçlerin hiyerarşisini değiştirir ayrıca normatif tanzimin kademelenmesine yol açar. Örneğin Sovyetlerin çöküşü ve Soğuk Savaş’ın sona ermesi, yabancı seçim gözlemciliği16, demokrasi teşviği17 ve insancıl müdahale gibi önemli küresel pratiklerin meşruluğunda köklü değişikliklere sebep oldu.

Eğer Trump küresel düzendeki değişimi zorlama hakkında ciddi ise, biz yakında kasıtlı veya değil meydan okunan bazı uzun dönemli pratikler görmeliyiz. Batı güvenlik toplumu fikri gibi bunlardan bazısı derinden köklü ve bu yüzden bozulmaz gibi görünüyor. Fakat geçen yüzyılın tarihinin gösterdiği gibi normlar umulmadık şekilde kırılgan olabiliyor ve kimsenin beklemediği kadar hızlı yok olabiliyorlar. “Serbest ticaret normu” veya “toprak fethine karşı norm” kadar doğal ya da kaçınılmaz olan bir şey yoktur. Belirli normları korumayı isteyenler büyük ve küçük, doğrudan ve dolaylı zorluklara karşı dikkatli olmalılar. Genellikle bu normlar hegemonik tercihler tarafından desteklenmektedir – ve bu tercihler değiştiğinde mevcut davranış beklentileri de değişebilir. Durum bu olduğunda, Trump’ın küresel düzene karşı olan meydan okuması gemiyi devirmese bile dalgalar yaratmaya devam edebilir.

Avatar photo

Gökhan Albayrak

Arş. Gör. Dr., Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler A.B.D.

SONRAKİ GÖNDERİ

Küresel Kriz, Neoliberalizm ve Sol Alternatifler

ÖNCEKİ GÖNDERİ

Trump’ın Suriye Saldırısı ve Uluslararası Hukuk: Doktrin ve Pratik

Siyaset Bilimi

Brexit, İrlanda ve Kuzey İrlanda

Avrupa Birliğinden ayrılmak için yapılan Brexit referandumu, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’daki ve kuruluşundan itibaren İrlanda’daki en büyük krizlerden birini oluşturdu. Kuzey İrlanda’da, çoğunluk (seçmenlerin %55,7’si ve Katoliklerin %85’i) Avrupa Birliği’nde…

Realistler, İdealistliklerini Kontrol Etmeli Mi?

Bu yazıda, akademisyenlerin Amerikan ulusal çıkarlarına ilişkin varsayımlarının sorgulandığı ve bu varsayımların kamu yararına nasıl fayda sağlayacağı konusundaki değerlendirmeleri ele alınmaktadır. Özellikle Trump yönetimi bağlamında, "ulusal çıkarların" korunması ile kamu yararının özdeşleştirilmesi…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR